Öfke, çok kötü ve çirkin bir sıfattır. İnsan, kendisini öfkenin elinden kurtardığı zaman, şeytanın elinden kurtulmuş olur. Çünkü Allah-u Zülcelal bir ayet-i kerimede: “Allah-u Zûlcelal’den) korkanlar, öfkelerini yenenler ve insanların kusurlarım affedenlerdir. Allah da iyilik yapanları sever.” (Ali tmtam 194) buyurmuş. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem de bir hadis-i şeriflerinde ...
Devamını oku »ÖFKE
Öfke, Allah-u Zülcelal’in gazap ateşinden bir ateş kıvılcımdır. Ateşin közü, nasıl külün altında gizleniyorsa, öfkenin kıvılcımı da kalbin içinde öyle gizlidir. Öfkeli olan ve bu öfkesini tanımayan, omı yenemeyen kimsenin Allah-u Zülcelal’in rızasına giden cennet yolunun üzerinde bir mesafe katetmesi mümkün değildir. Çünkü öfke, cennet yolu üzerinde bulunan bir engeldir. ...
Devamını oku »HASEDİN AFETLERİ
Hased son derece zararlı birşeydir. Hased eden kimsenin derdi, kederi hiç bitmez. Hased, sahibine hiçbir sevap getirmeyen bir musibettir. Allah-u Zülcelal hased eden kişiye dargındır. Hased eden, hiçbir zaman bir başarı kazanamaz. Hasedin sekiz tane afeti vardır: Bunlar: 1- Hased, taat ve ibadeti yok eder. 2- Hased, inşam günah işlemeye ...
Devamını oku »HASEDİN KISIMLARI
Hased iki çeşittir: Birincisi; Başkalarının elindeki nimeti çok görüp, o nimetin sahibinin elinden çıkmasını, mahvolmasını istemektir. Bu haramdır. Ancak fesat çıkarmak, insanlara eziyet etmek gibi kötü işlerde kullanılan nimetlerin sahiplerinin elinden çıkmasını, mahvolmasını arzulamakla bir sakınca yoktur. Çünkü bu hased değildir. İkincisi; Başkasının elinde bulunan nimetlerin yok olmasını istemeyip de ...
Devamını oku »HASED
Hased, manevi bir hastalık olup insan için çok tehlikeli ve Allah-u Zülcelal’in rızasına giden cennet yolunda büyük bir engeldir. İnsan, yolunun üzerindeki bu engeli kaldırmadıkça bir mesafe katedemez. Çünkü denilmiştir ki; “Hased, İhlasın kalbe girmesine bir perdedir. ” İnsan, Allah-u Zü İçel al’in rızasını ancak manevi olan kalbini ıslah edip ...
Devamını oku »RİYA KORKUSU İLE TAAT VE İBADETİ TERK ETMEK
Bazı kimseler “riyaya düşerim“ korkusuyla amellerini terk etmektedirler. Bu çok yanlış bir şeydir ve şeytanın aldatmacasından başka bir şey değildir. Bu durum, insanı tembelliğe ve hayrı terk etmeye götürür. Böyle bir durumda insan kalbindeki vesveseyi def etmek için nefsiyle mücadele etmeli, hatta Allah-u Zülcelal’den utanarak ve nefsini cezalandırarak, ibadetlerini çoğaltmaya ...
Devamını oku »AMELİ AÇIKTAN YAPMANIN VE GİZLEMENİN FAYDALARI
Amelleri gizli olarak yapmak insana ihlası kazandıracağı gibi, riyadan da kurtarır. Açıktan yapmanın ise, örnek olmak ve insanları hayra teşvik etmek gibi faydalan vardır. Tabii ameli açıktan yapmada, riyaya düşme tehlikesi vardır. Hasan-i Basri kuddise sirruhu şöyle demiştir; “Gizli amel, İki amelin en selametli olanıdır. Fakat ameli açıklamakta da bir ...
Devamını oku »RİYANIN TEDAVİ YOLLARI
Riya, insanın ahire ti açısından çok tehlikeli bir hastalıktır. Kalbindeki riya hastalığını tedavi etmeyen kimse, kıyamet gününde çok perişan olacaktır. Çünkü onun dünyada yapmış oldukları tamamen boşa gitmiştir. Tabii riya hastalığım tedavi edebilmenin ilk şartı, onu tanımaktır. Sehl bin Abdullah kuddise sirruhu şöyle demiştir; uİhlas sahibi olandan başkası, riyayı tcmımaz. ...
Devamını oku »RİYA KARINCANIN AYAK SESİNDEN DAHA GİZLİDİR
Riya, gizli ve açık olmak üzere iki kısımdır. Açık olan riya, baştada belirttiğimiz gibi insanların görmesi ve bilmesi için yapılan her türlü iştir. Bu türlü riya, insanı amele sevk eder. Gizli olan riya ine birkaç kısımdır: 1- Aınfâlo sevk etmeyen riyadır. Mesela j Allah rızası için herge- ca teheccüd namazına ...
Devamını oku »RİYA NİÇİN YAPILIR?
Emin bir kimse olarak tanınıp herhangi bir mevki elde etmek maksadı ile riya yapılır. Herhangi bir dünya malına sahip olmak veya güzel ve soylu bir kadınla evlenebilmek maksadı ile riya yapılır. Herhangi bir maddi menfaat gözetilmediği halde, kendisine noksan gözüyle bakılmasından, salih ve zahid kimselerden sayılmamaktan korktuğu için, hareketlerini daima ...
Devamını oku »