Tasavvuf Ehli İslami Sorulara Kaynak
Son Yazılar
İnsanı zinaya düşüren bir takım sebepler vardır. Bu sebeplerden birisi, nefisin arzularının peşine düşmek suretiyle, azaların arzularını yerine getirmektir. Azalarının arzularını yerine getiren kimse, eninde sonunda zinaya düşer. Çünkü Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem bir hadis-i şeriflerinde;
“Allah-u Zülcelal, insan oğluna zinadan bir nasib takdir etmiştir. Şüphesiz o, buna mutlaka erişir. İki gözün zinası bakmakttır. İki kulağın zinası yasak olan sözleri dinlemektir. Dilin zinası (haram olan sözleri) konuşmaktır. Ellerin zinası, tutmaktır. Ayağın zinası, (gidilmesi haram olan yerlere) gitmektir. Kalbin zinaya meyli ve isteği vardır. Tanasül uzvu bu azalarınarzusunu ya yerine getirir, ya da yalanlar.” (Buhari) buyurmuştur.
İşte insan, bu azaların arzularını yerine getirirse, şehveti kendisine galip gelir ve zinaya düşer. Onun için Yahya aleyhisselama; “Zinanın başlangıcı nereden başlar?” diye sorduklarında, şöyle cevap vermiştir; “Göz ve şehvetten başlar.”
Şehveti insana Allah-u Zülcelal bir nimet olarak vermiştir. Büyük zatlardan birisi şöyle demiştir; “Şehvetim bana o kadar bastırdı ki, ne kalbimden atabiliyordum ne de sabredebiliyordum. Bu halimden dolayı ağlayarak, Allah-u Zülcelal’e yalvardım. Gece rüyamda bir şahıs gördüm. Bana dedi ki; “Sana ne oldu ki bu kadar ağlıyor ve yalvarıyorsun?”
Durumumu anlatınca, elini göğsümün üzerine koydu. Uyandığım zaman, o şehvetin kaybolduğunu gördüm. Bu halim bir yıl devam etti. Bir yıl sonra yine şehvetime sabredemez bir duruma geldim. Yine Allah-u Zülcelal’e yalvardım. Rüyamda aynı kişiyi gördüm. Bana dedi ki; “Bu şehveti senden almamı ister misin?” Ben; “Evet, istiyorum” dedim. “Boynunu uzat” dedi Boynumu uzattım, bir kılıç vurdu.
Uykudan uyanınca, şehvetimin kaybolduğunu gördüm. Bu halim bir yıl sürdü. Bir yıl sonra şehvetim çoğaldı. Bunun üzerine Allah-u Zülcelal’e yalvardım ve yine aynı şahsı rüyamda gördüm. Bana dedi ki; “Sen Allah-u Zülcelal’den bu şehvetinin kaybolmasını istiyorsun ama Allah-u Zülcelal onun kaybolmasını istemiyor.” Uykudan uyanınca, bu şehvetten kurtulmak için evlendim.”
İnsan, Allah-u Zülcelal’in vermiş olduğu bu şehveti, kendisini zinaya düşürecek yollara sokarsa, ahiretini perişan eder. Örneğin; daima yabancı kadınların peşinde dolaşırsa, doğal olarak şehveti kendisine galip gelir ve zinaya düşer. Onun için Davut aleyhisselam oğluna şöyle demiştir, “Aslan ve Ejderhanın peşinden gitmek, kadınların arkasından gitmekten daha iyidir.”
Said bin Müseyyeb radıyallahu anhu şöyle demiştir, “Allah-u Zülcelal, şeytanın kadınlar vasıtasıyla insanları aldatmaktan ümid kestiği bir peygamber göndermemiştir. Ben, kadınların şerrinden korktuğum gibi hiçbir şeyden korkmam. Bu yüzden kendi evim ve kızımın evinden başka bir yere gitmem.”
İnsanı zinaya düşüren sebeplerden birisi de bakışlardır.
Kendisine yabancı olan bir kişiye bakan insanın şehveti uyanır ve onun peşine düşerek zinaya kadar gider. Onun için Allah-u Zülcelal ayet-i kerimede; “Mümin kadınlara da söyle; gözlerini sakınsınlar, namus ve iffetlerini esirgesinler; görünen kısımları hariç ziynetlerini teşhir etmesinler. ”(Nur; 30 , 31) buyurmuştur.
Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem; “Göz de ferc gibi zina yapar. Gözün zinası da bakmaktır.” Buyurmuştur. (Buhari)
Bakmanın bir şeklide, avret mahallerine bakmaktır. Bu da şehvetin uyanmasına ve zina yapılmasına bir sebeptir. Onun için Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem bir hadis-i şeriflerinde; “Bir erkek, diğer bir erkeğin avret yerine bakmasın. Kadında kadının avret yerine bakmasın. Bir erkek başka bir erkekle, kadında başka bir kadınla aynı örtü içinde yatmasın” (Müslim) buyurmuştur.
Zinanın bir sebebi de yabancı kadınlarla birarada bulunmaktır. Yabancı kadınlarla birarada bulunmak, insanı zinaya götüren en tehlikeli şeydir. İnsan yabancı kadınlarla bir arada bulunmakla, hem bakarak, hem de şehvetinin artması sebebiyle zinaya düşmekten kendisini muhafaza edemez.
Onun için Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem bir hadis-i şeriflerinde; “Yabancı kadınların yanına girmekten sakının.”(Buhari) buyurmuştur. Bir kimse, yabancı kadınlarla bir arada bulunduğu zaman şeytan hemen orada hazır olur. İblis şeytan Musa aleyhisselama şöyle demiştir. “Nikâhı sana haram olmayan kadınlarla bir arada oturmaktan sakın. Çünkü o sırada ben ondan sana, senden de ona aracılık ederim.”
Şöyle rivayet edilmiştir; İsrailoğullarından bir kişi, altmış yıl, Allah-u Zülcelal’e ibadet etti. Bir gün dışarı çıktı ve; “Şehre inip, Allah’ı zikrederek sevabımı çoğaltayım” diyerek, yanına iki somun aldı ve şehre indi. Dolaşırken o sırada bir kadınla karşılaştı. Kadınla uzun, uzun sohbet ettiler. Şeytan onların arasında gidip gelerek, zinaya düşürdü.. Daha sonra adam bayıldı.
Ayıldıktan sonra, göl kenarına inerek yıkanmak istedi, o sırada bir dilenci gelerek birşeyler istedi, o da somunlarını ona verdi. Adam ölünce, altmış senelik ibadetinin sevabı ile, kadınla yaptığı zinanın günahı tartıldı ve günahı sevaplarından ağır geldi. Sonra dilenciye verdiği somunların sevabı tartıldı da, kendisini azabtan bununla kurtarabildi.” (ibn-i Hıbban)
İşte, bütün bu anlatılanlar, zinaya düşüren sebeplerdir. İnsan bu sebepleri terketmekle kendisini zinadan muhafaza edebilir.
KAYNAK: Cennet Yolunun Rehberi /Seyda Muhammed Konyevi