Öfke, çok kötü ve çirkin bir sıfattır. İnsan, kendisini öfkenin elinden kurtardığı zaman, şeytanın elinden kurtulmuş olur. Çünkü Allah-u Zülcelal bir ayet-i kerimede: “Allah-u Zûlcelal’den) korkanlar, öfkelerini yenenler ve insanların kusurlarım affedenlerdir. Allah da iyilik yapanları sever.” (Ali tmtam 194) buyurmuş.
Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem de bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur: “Öfke, ateşten bir közdür. Sizden biriniz ona kapıldığında; ayakta ise otursun, oturuyorsa yatsın. ” (Ebu Davud)
Başka bir hadis-i şeriflerinde ise şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz öfke şeytandandır. Şeytan da ateşten yaratıldı. Ateş ancak su ile söndürülür. Biriniz öfkelendiği zaman, abdest alsın.” (Ebu Davud)
Öfke çok çirkindir. Eğer öfkeli insan, öfkelendiği andaki suretini görseydi, çehresinin çirkinliğinden dolayı utanır ve öfkesi geçerdi. İnsan öfkelendiği zaman, rengi değişir, gözleri kızarır, 1 boyun damarları şişer, hareketleri ve sözleri birbirine karışır. Bir insan öfkelendiği zaman, zahiri olarak bu kadar değişiyor ve çirkinleşiyorsa, kim bilir manevi olarak nasıl çirkinleşir.
Zaten zahiri vücudun öfke anında böyle çirkinleşmesi, manevi olan kalbin öfke anındaki meyvesidir. Onun için insan öfkeye kapıldığı zaman, sanki karşısında bir ayna var ve bu aynadan çirkinliğini görüyor gibi, hemen öfkesinden ayrılması ve öfkeyi yok edecek esbablara başvurması lazımdır.
KAYNAK: Cennet Yolunun Rehberi /Seyda Muhammed Konyevi