Bir kimsenin kusuru olarak söylenen herşey gıybettir. Bu onun bedeninde, soyunda, huyunda, sözünde, işinde, elbisesinde, binitinde olan bir kusuru söylemek şeklinde de olabilir. Örneğin; Bedeninde bulunan bir noksanlıktan dolayı yapılan gıybet etmek; Hz. Aişe radıyallahu anha Peygamber Efendimiz sallalla- hu aleyhi veselleme; “Safiye’nin boyu kısa değil mi?” dediğinde; Peygamber Efendimiz ...
Devamını oku »GIYBETİN AFETLERİ
Bazı kimseler vardır ki, dünyada taat ve ibadet ehli oldukları halde, sırf gıybet etmelerinden dolayı, kıyamet gününde amel defterleri bomboş, fakir ve perişan olurlar. Gıybet çok çirkin ve sahibini mahveden bir sıfattır. Allah-u Zülcelal bir ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur; “Ey iman edenler! Zannm çoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. ...
Devamını oku »GIYBET
Gıybet; bir kimsenin arkasından, doğru olsa bile duyduğu zaman üzüleceği şekilde konuşmaktır. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellejn bir gün sahabelere: Gıybet nedir, bilir misiniz? Diye sordu. Allah ve Resulu daha iyi bilir, Buyurdu ki; Mümin kardeşini sevmediği birşeyle anarsan, gıybetini yapmış olursun. Sahabelerden biri: – Dediğim ayıbı kendisinde görürsem ne ...
Devamını oku »KİNİ TEDAVİ ETME YOLLARI
Kin ve düşmanlığın kaynağı; dünya sevgisi, baş olma arzusu ve insanların yanında mevki sahibi olma iştiyakıdır. Eğer insan bunları kalbinden söküp atarsa, selamete kavuşmuş olur. Bazı evliyalar demişlerdir ki; “Bizim yolumuz, ruhlarıyla pislikleri temizleyenlerden başkasının girebilecekleri bir yol değildir.” İnsan bu söze bakarak, kendini düzeltmek ve kalbindeki hastalıkları tedavi etme ...
Devamını oku »KİNİN DERECELERİ
Kin hususunda insanlar üç kısma ayrılırlar: Kendi nefsiyle mücahede edip kin beslediği kimseye iyilik yapar, ona olan saygı ve hürmetini artırır. Bu hal, sadıkların dere Kin duyduğu kimseye karşı iyilik yapmasa da kötülük yapmayı da doğru bulmaz ve kötülük yapmaz. Bu da zahitlerin ve salihlerin derecesidir. Kin duyduğu kimseye iyilik ...
Devamını oku »KİNİN AFETLERİ
Şunu unutmamak lazımdır ki insan kalbini manevi olarak temizlemediği müddetçe, zahiri vücudu ne kadar temiz olursa olsun, o kişinin durumu çok tehlikelidir. Bazı kimseler temizlik hususunda çok titizdirler. Bu gibi kimselerin elbisesine bir pislik bulaşsa, canları çok sıkılır. Çünkü titizlikleri nefistendir. Fakat kalblerinde bulunan, kin, kibir, ucub, riya gibi manevi ...
Devamını oku »KİN
Kin, manevi kalpde olan bir hastalıktır ve Allah-u Zülcelalin rızasına giden cennet yolunda bulunan bir engeldir. Kin; kalbin kin beslenen kimseyi devamlı hatırlayıp ona buğz etmesi ve ondan tiksinmesidir. İnsan, bir kimseden hemen intikam almaktan aciz kaldığı zaman, yutulan öfke içe döner, orada birikir ve en sonunda kine dönüşür. KAYNAK: ...
Devamını oku »HİLM(YUMUŞAK HUYLULUK)
Hilim, yani yumuşak huyluluk, Allah-u Zülcelal’in çok sevdiği ve kullarından istediği bir ahlaktır. Çünkü Allah-u Zülcelal kullarına karşı hilim sahibidir. Onun için bir ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur “Eğer Allah, insanları yaptıklarına karşılık hemen sorguya çekseydi, yeryüzünde hiçbir ccmlı bırakmazdı. Ama onlan belli bir süreye kadar erteler. Süreleri gelince gereğini yapar. ...
Devamını oku »ÖFKEYİ YENMENİN ÇARESİ
İnsan herhangi bir sebepten dolayı öfkelendiği zaman, bu öfkesini ancak ilim ve amel ile yenebilir. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur; “Öfkeden sedanın, O, insanın kalbinde ateş tutuşturur. ” (ibn Hibban) Buna bakarak insan öfkesini yenebilmenin çarelerini aramalıdır. Öfkeyi ilimle tedavi etmek şu şekilde olur ...
Devamını oku »ÖFKENİN SEBEPLERİ
Her hastalığın tedavisi, ancak o hastalığı bilip kökünü keserek kalpten atmak ve sebeplerini ortadan kaldırmakla mümkündür. Öfke de bir hastalıktır ve kalbden sökülüp atılmadıkça sahibini mahveder. Onu kalbden söküp atabilmek için sebeplerini öğrenmek lazımdır. Öfkeyi kamçılayan sebepler şunlardır. Kibir; insanın kalbindeki öfkeyi, aynı taşın demirden ateş çıkarması gibi, öfkeyi de ...
Devamını oku »