Ana Sayfa / AZALARIN AFETLERİ / ÇOK YEMENİN AFETLERİ

ÇOK YEMENİN AFETLERİ

 

Super huge giant burger and teen girl trying to eat it.

Muhakkak insan yaşayabilmek ve Allah-u Zülcelal’in farz kıl­mış olduğu ibadetleri yapabilmek için yiyip içmeye muhtaçtır. Fakat bu yiyip, içmede birçok afetler vardır. İnsan bu afetlerden çoğu zaman kendisini muhafaza edemez.

 

İnsanın ölmemesi için yemek şarttır. Ayrıca, namaz ve oruç gibi ibadetleri yapabilme kuvvetini kazanabilmek amacıyla yemek yenilirse, bunda sevap dahi vardır. Ama bunlardan fazla olarak ihtiyacından fazla yemek, içmek insana zarardan başka bir şey ge­tirmez.

Nitekim Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur: “Kıyamet gününde şiş­man bir adam gelir. Allah’ın katında bir sinek kadar kıymeti olmaz. İsterseniz; “Biz kıyamet gününde onlara hiçbir değer vermeyeceğiz.” (Kehf:105) ayetini okuyun,” (Buhari)

İmam Şafii radıyallahu anhu da şöyle demiştir; “Çok yiyen kimse kurtuluşa eremez. Çünkü o düşünemez.”

Mide, aşırı şekilde dolduğu zaman, fikir uyur, âzâlar ibadetten geri kalır. Onun için mideyi aşırı şekilde doldurmaktan sakınmak lazımdır. Fazla yemenin birçok afetleri vardır, Bunlar;

1- Fazla yemek insanı tembelleştirir ve kalbi köreltir, Onun için Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem, “Çok yiyip içmekle kalblerinizi öldürmeyin. Çünkü kalb, çok fazla sulanan ekinlerin öldüğü gibi, çok yiyip içmekten dolayı ölür.” buyurmuştur. (Siacü’t Talibin)

Mide, kalbin altında kaynayan bir kazana benzer. Kazan kaynadıkça, buharı kalbe doğru çıkar. Buharın fazlalığı kalbi rahatsız eder ve karartır.

2- Çok yemek, azaların günaha düşmesine, sükunetlerini kaybetmesine, fuzuli işlere sürüklenmesine sebep olur,

Ebu Cafer radıyallahu anhu şöyle demiştir; “Mide öyle bir organdır ki, eğer o aç ise diğer organların hepsi toktur, İnsan çok fazla yemek yediği zaman, gözleri lüzumsuz ve haram olan şeylere bakar; kulakları lüzumsuz ve haram olan sözleri dinler; dil haram ve boş sözler konuşur; ayaklar günah yerlerine gider; şehveti haram yollardan kabarır. Halbuki bu âzalar aç olsalar, sakin olurlar.

İnsanın midesine giren yani yediği haram ise, o kişi haram üzerinde istekli olur. Eğer mideye giren şeyler lüzumsuz ve fazla ise, o kişi boş ve lüzumsuz işlere yönelir.

3- Çok yemek yiyenlerin anlayışları az olur. İnsan dünya vb ahiretine ait bir ihtiyacının yerine gelmesini istiyorsa, fazla yemekten sakınmalıdır. Çünkü fazla yemek, akla zarar verir.

4- Fazla yemek, ibadetin azalmasına sebep olur. Çünkü fazla yemek yiyenlerin bedeni ağırlaşır, gözleri kapanır ve diğer azalan da tembelleşir. Şöyle rivayet edilmiştir;

Hz. Yahya aleyhisselam ile şeytan bir gün karşılaştılar. Hz.Yahya aleyhisselam şeytanın elinde bir takım çengeller görünce;

– Onlar nedir? Diye sordu. İblis;

– Bunlar şehvettir, onlarla İnsanları yakalar ve yoldan çıktırırım, dedi. Hz. Yahya aleyhisselam;

– Onların içinde beni de avladığın bir şey var mı? Diye sordu. İblis;

– Hayır! Fakat bir gece karnını iyice doyurmuştun, bu yüzden namazda sana biraz ağırlık verdik, dedi. Hz. Yalıya aleyhisselam:

– Bundan sonra asla doyasıya yemeyeceğim, diyince, İblis dedi ki;

– Ben de bundan sonra kimseye doğru söyleyip nasihatte bulunmayacağım.

Bu, ömrü boyunca bir defa karnını doyuranın halidir. Öyle ise hiç durmadan yiyip içenlerin hali perişandır. Onun için Şakik-i Belhi rahmetullahi aleyhi şöyle demiştir; “İbadet bir zanaattır. O zenaatin atölyesi, yalnızlık; aleti ise açlıktır. ”

5- Fazla yemek, yapılan ibadetlerden bir lezzet alınmasını engeller. Hz. Ebu Bekir radıyallahu anhu şöyle demiştir; “Rabbime yaptığım ibadetten lezzet alabilmek için, müslüman olduğumdan beri karnımı iyice doyurmadım. Yine müslüman olduğumdan bu yana Rabbime kavuşma arzusundan dolayı, kana, kana su içmedim. ”

Süleyman-ı Darani rahmetullahi aleyhi şöyle demiştir: “Benim ibadetten en fazla lezzet duyduğum an, açlıktan karnımın sırtıma yapıştığı andır.”

6- Haram ve şüpheli olan yiyecek ve içeceklerden, fazla yiyenlerin kendilerini muhafaza etmeleri zordur. Haris Muhasibi rahmetullahi aleyhi yemek, yemek için elini uzattığı zaman, parmağındaki bir damar atarsa, o yemeğin helal olmadığını anlar ve yemekten kaçınırdı.

7- Fazla yemek, kalbi ve bedeni daima meşgul eder. Öncelikle o yemeğin kazanılması, hazırlanması, yenilmesi, son olarak fazlalıkların dışarı atılması ve fazla yemekten meydana gelen rahatsızlıklar insanı daima meşgul eder.

Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem bir hadis-i şeriflerinde; “Bütün hastalıkların başı fazla yemek, bütün devamların temeli ise az yemektir.” buyurmuştur. Bunun yanında fazla yemek, insanın dünya ya karşı arzusunu ve başkalarının elinde bulunanlara karşı tamamını arttırır.

MİDENİN AFETLERİNDEN KURTULMA YOLU

Midenin afetlerinden korunma yollan şunlardır;

1- İnsan daima helal lokma yamaya gayret etmelidir. Çünkü denilmiştir ki; ‘Haram olan yiyecekleri yiyerek ibadet yapmak, denizin dalgaları üzerinde bina yapmaya uğraşmak gibidir.İnsan, gün, gün yediğini azaltmaya çalışmalıdır. Fakat bunu birden bire değil, yavaş, yavaş, her yemekte Allah rızası için bir iki lokma az yemekle yapmaya çalışmalıdır.

2- Yemeği belirli vakitlerde ve belirli miktarlarda yemeye çalışmalıdır. Örneğin; yirmi dört saat içinde sabah, bir de akşam yemek en uygunudur.

3- Yemeklerde çok fazla çeşitten kaçınmak lazımdır.

AZ YEMENİN FAYDALARI

Maalesef bu zamanda nimetler çoğalmıştır. Daima nefsimin yediriyoruz, içiriyoruz ve rahat ettirmek için uğraşıyoruz. Oysa Allah-u Zülcelal hir ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur; “Şüphesiz ki sizi biraz korku, biraz açlık ile imtihan ederiz.” (Bakara;155)

Açlık, Müminin sıfatlarından birisidir. Yahya bin Muaz radıyallahu anhu şöyle demiştir, “Açlık nur, tokluk ateştir. İştah oduna benzer, andan ateş meydana gelir. Bu ateşte sahibini yakmadan sönmez. ”

Az yemek insan için çok büyük bir fazilettir. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem bazı hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur “Her istediğini yemek, israftan sayılır.”(Taberani,Beyhaki)

“Benim ümmetimin en şerlileri, bolluk içerisinde doğup yetişen, çeşit çeşit yemekler yiyen, boş ve faydasız sözlere dalan kimselerdir.”(Taberani, İbn Ebi’d Dünya)

Az yemenin faydaları

1- Az yemek kalbi parlatır. Çünkü Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem bir hadis-i şeriflerinde; “Kalplerinizi az yemekle diriltin. Onu açlıkla temizleyin ki, cilalansın ve parlasın.” (ibn-i Mace) buyurmuştur.

2- Az yemek nefsin şehvetlerini ortadan kaldırır.

3- İnsan az yemekle, geçim sıkıntısı çekenlerin hallerini hatırlar.

4- Az yemek, insanı fazla uyumaktan alıkoyar.

5- Az yemek ibadetin üzerinde kolaylık sağlar.

6- Az yemek, bedenin daha sağlıklı olmasını sağlar. Nitekim Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem bir hadis-i şeriflerinde; “Oruç tutun ki sıhhatli olasınız.” (Taberani) buyurmuştur.

7- Az yemek, geçim kolaylığı sağlar.

8- İnsan az yemek suretiyle malından artırdığı şeylerle yetimlere ve yoksullara yardım edebilir.

Bunların yanında yeme içmenin de bir takım edepleri vardır. İnsanın bu edeplere de dikkat etmesi gerekir. Çünkü Allah-u Zülcelal yeryüzündeki nimetleri insanların emrine vermiştir. Bu nimetlerden en güzel şekilde faydalanmak gerekir. Nitekim bir ayet-i kerimede; “O yeryüzünde olan herşeyi sizin için yarattı.” (Bakara; 29) buyurmuştur.

Allah-u Zülcelal’in bizim için yaratmış olduğu nimetlerden istifade ederken şunlara dikkat etmemiz lazımdır:

1- Yiyecek ve içecekler hususunda en önemli olan, bunların helal olmasıdır.

2- Yemekten önce ellerin yıkanması ve besmele çekilmesi edeptir. Çünkü Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem bir hadis-i şeriflerinde; “Kim, evindeki hayır ve bereketin artmasını isterse, yemekten önce ellerini yıkasın. Sonra da Allah-u Zülcelal’in ismini zikrederek yemeğe başlasın. ” (İbn Mace) buyurmuştur.

3- Yemeğe tuzla başlayıp tuzla bitirmek. Çünkü Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem, Hz. Ali radıyallahu anhuya şöyle buyurmuştur: “Ya Ali! Yemeğine tuzla başla ve tuzla bitir. Çünkü tuz, cinnet, cüzzunı, ala tenlilik, karın ve diş ağrıları dahil, yetmiş derde devadır.” (Askalani;Metalibü’l Aliyye)

4- Yemeği topluca yemek; Yemeği toplu halde yemek müstehabdır. 5- Yemeği yer sofrasında yemek. 8- Lokmaları küçük, küçük alıp, güzelce çiğnemek. 7-Yemeğe yaş veya kemalat bakımından önde olan başlamadan, el uzatmamak.

8- Yemeği sağ elle yemek. 9- Yemeği önünden yemek. 10-Yemekte kusur aramamak. 11- Yemek tabağındaki yemek fazla olmadığı takdirde, tamamını yemek.

12- Yemeğe üflememek. 13- Sofrada yeşillik bulundurmak .14-Yemek esnasında tamamen susmamak. 15- Et ve ekmeği bıçakla kesmemek. 16- İyice acıkmadan yememek ve tam doymadan sofradan kalkmak.

17- Yemeği bitirince Allah-u Zülcelal’e hamdetmek. 18-Yemekten sonra elleri yıkamak, yemeğin bir kısım edeplerindendir.

İnsan yemek esnasında bu edeplere do dikkat ederse, kendisi için daha da menfaati olur.

Netice olurak, buraya kadar anlattıklarımızdan fazla yemenin, insan için büyük bir afet olduğu ve Allah-u Zülcelal’in rızasına giden cennet yolunun üzerinde bir engel olarak durduğu; az yemenin ise, cennet yolunun üzerinde insan için bir rehber olduğu anlaşılmaktadır.

Buna bakarak Allah-u Zülcelal’in rızasına talip olan kimseler, fazla yemenin afetlerini ve az yemenin faydalarını gözönüno alarak kendi menfaatine göre hareket etmeleri lazımdır. Zünnun-i Mısri rahmetullahi aleyhi şöyle demiştir: “Hiçbir zaman doyasıya yemek yiyip de arkasından günah İşlemediğim veya günaha niyet etmediğim vaki değildir.”

Onun bu sözü hepimize bir derstir, tıısan fazla yemek yediği zaman bütün şehvetleri uyanır ve sahibini günaha sevkeder. Onun için kendimizi günahlardan muhafaza edebilmek için fazla yemekten kaçınıp, Müminlerin sıfatı olan az yeme sıfatı İle sıfatlanmaya çalışmamız lazımdır.

KAYNAK: Cennet Yolunun Rehberi /Seyda Muhammed Konyevi

Bunu biliyor muydunuz?

FERCİN AFETLERİ

  Fercin afeti öyle büyüktür ki, insanı hem dünyada hem de ahirette perişan eder. Fercinin ...

Bir Cevap Yazın

Araç çubuğuna atla