Gıybet; bir kimsenin arkasından, doğru olsa bile duyduğu zaman üzüleceği şekilde konuşmaktır. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellejn bir gün sahabelere: Gıybet nedir, bilir misiniz? Diye sordu. Allah ve Resulu daha iyi bilir, Buyurdu ki; Mümin kardeşini sevmediği birşeyle anarsan, gıybetini yapmış olursun. Sahabelerden biri: – Dediğim ayıbı kendisinde görürsem ne ...
Ekim, 2015
-
9 Ekim
KİNİ TEDAVİ ETME YOLLARI
Kin ve düşmanlığın kaynağı; dünya sevgisi, baş olma arzusu ve insanların yanında mevki sahibi olma iştiyakıdır. Eğer insan bunları kalbinden söküp atarsa, selamete kavuşmuş olur. Bazı evliyalar demişlerdir ki; “Bizim yolumuz, ruhlarıyla pislikleri temizleyenlerden başkasının girebilecekleri bir yol değildir.” İnsan bu söze bakarak, kendini düzeltmek ve kalbindeki hastalıkları tedavi etme ...
-
9 Ekim
KİNİN DERECELERİ
Kin hususunda insanlar üç kısma ayrılırlar: Kendi nefsiyle mücahede edip kin beslediği kimseye iyilik yapar, ona olan saygı ve hürmetini artırır. Bu hal, sadıkların dere Kin duyduğu kimseye karşı iyilik yapmasa da kötülük yapmayı da doğru bulmaz ve kötülük yapmaz. Bu da zahitlerin ve salihlerin derecesidir. Kin duyduğu kimseye iyilik ...
-
9 Ekim
KİNİN AFETLERİ
Şunu unutmamak lazımdır ki insan kalbini manevi olarak temizlemediği müddetçe, zahiri vücudu ne kadar temiz olursa olsun, o kişinin durumu çok tehlikelidir. Bazı kimseler temizlik hususunda çok titizdirler. Bu gibi kimselerin elbisesine bir pislik bulaşsa, canları çok sıkılır. Çünkü titizlikleri nefistendir. Fakat kalblerinde bulunan, kin, kibir, ucub, riya gibi manevi ...
-
9 Ekim
KİN
Kin, manevi kalpde olan bir hastalıktır ve Allah-u Zülcelalin rızasına giden cennet yolunda bulunan bir engeldir. Kin; kalbin kin beslenen kimseyi devamlı hatırlayıp ona buğz etmesi ve ondan tiksinmesidir. İnsan, bir kimseden hemen intikam almaktan aciz kaldığı zaman, yutulan öfke içe döner, orada birikir ve en sonunda kine dönüşür. KAYNAK: ...
-
9 Ekim
HİLM(YUMUŞAK HUYLULUK)
Hilim, yani yumuşak huyluluk, Allah-u Zülcelal’in çok sevdiği ve kullarından istediği bir ahlaktır. Çünkü Allah-u Zülcelal kullarına karşı hilim sahibidir. Onun için bir ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur “Eğer Allah, insanları yaptıklarına karşılık hemen sorguya çekseydi, yeryüzünde hiçbir ccmlı bırakmazdı. Ama onlan belli bir süreye kadar erteler. Süreleri gelince gereğini yapar. ...
-
9 Ekim
ÖFKEYİ YENMENİN ÇARESİ
İnsan herhangi bir sebepten dolayı öfkelendiği zaman, bu öfkesini ancak ilim ve amel ile yenebilir. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur; “Öfkeden sedanın, O, insanın kalbinde ateş tutuşturur. ” (ibn Hibban) Buna bakarak insan öfkesini yenebilmenin çarelerini aramalıdır. Öfkeyi ilimle tedavi etmek şu şekilde olur ...
-
9 Ekim
ÖFKENİN SEBEPLERİ
Her hastalığın tedavisi, ancak o hastalığı bilip kökünü keserek kalpten atmak ve sebeplerini ortadan kaldırmakla mümkündür. Öfke de bir hastalıktır ve kalbden sökülüp atılmadıkça sahibini mahveder. Onu kalbden söküp atabilmek için sebeplerini öğrenmek lazımdır. Öfkeyi kamçılayan sebepler şunlardır. Kibir; insanın kalbindeki öfkeyi, aynı taşın demirden ateş çıkarması gibi, öfkeyi de ...
-
9 Ekim
ÖFKENİN AFETLERİ
Öfke, çok kötü ve çirkin bir sıfattır. İnsan, kendisini öfkenin elinden kurtardığı zaman, şeytanın elinden kurtulmuş olur. Çünkü Allah-u Zülcelal bir ayet-i kerimede: “Allah-u Zûlcelal’den) korkanlar, öfkelerini yenenler ve insanların kusurlarım affedenlerdir. Allah da iyilik yapanları sever.” (Ali tmtam 194) buyurmuş. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem de bir hadis-i şeriflerinde ...
-
9 Ekim
ÖFKE
Öfke, Allah-u Zülcelal’in gazap ateşinden bir ateş kıvılcımdır. Ateşin közü, nasıl külün altında gizleniyorsa, öfkenin kıvılcımı da kalbin içinde öyle gizlidir. Öfkeli olan ve bu öfkesini tanımayan, omı yenemeyen kimsenin Allah-u Zülcelal’in rızasına giden cennet yolunun üzerinde bir mesafe katetmesi mümkün değildir. Çünkü öfke, cennet yolu üzerinde bulunan bir engeldir. ...