Midenin afetlerinden korunma yolları şunlardır; 1- İnsan daima helal lokma yemeye gayret etmelidir. Çünkü denilmiştir ki; “Haram olan yiyecekleri yiyerek ibadet yapmak, denizin dalgaları üzerinde bina yapmaya uğraşmak gibidir.” İnsan, gün, gün yediğini azaltmaya çalışmalıdır. Fakat bunu birden bire değil, yavaş, yavaş, her yemekte Allah rızası için bir iki ...
Devamını oku »EĞLENMEK VE ALAY ETMEK
Başkaları ile eğlenmek ve alay etmek, dilin büyük afetlerinden biridir. Alay etmek, bir kişinin ayıplarım ortaya çıkarmak, gülünç duruma düşürmek suretiyle o kişiyi aşağılamaktır. Alay etmek, sözlerle olduğu gibi, taklid etmek kasdı ile işaret ve ima yoluyla da olur. İnsanlarla eğlenmek ve alay etmek, büyük günahlardandır. Allah-u Zülcelal bir ...
Devamını oku »GÖZÜN AFETLERİ
Gözün görevi, ibret almak için bakmak ve bu baktığı şeyleri düşünüp anlamaya çalışmaktır. Eğer göz, Allah-u Zülcelal’in emir ve nehiylerinin dışında kullanılırsa; o göz kördür. Nitekim Allah-u Zülcelal bir ayet-i kerimede; “Onlardan sana bakan da vardır. Fakat körleri sen mi doğru yola iteceksin? Hele birde basiretsiz olurlarsa!” (Yunus; 43) buyurmuştur. Gözün, ...
Devamını oku »GÖZ
Allah-u Zülcelal’in insanlara vermiş olduğu çok büyük bir nimettir. Şayet göz, Allah-u Zülcelal’in emir ve nehiylerinin üzerinde kullanılırsa, cennet yolunun üzerinde sahibine rehber olur. Ama haram olan işlerde kullanılırsa, cennet yolunun üzerinde bir engel olur ve sahibini bu yoldan çıkarıp cehennemin yoluna sokar. Çünkü göz; Allah-u Zülcelal’in emir ve nehiylerinin ...
Devamını oku »ÇOK YEMENİN AFETLERİ
Muhakkak insan yaşayabilmek ve Allah-u Zülcelal’in farz kılmış olduğu ibadetleri yapabilmek için yiyip içmeye muhtaçtır. Fakat bu yiyip, içmede birçok afetler vardır. İnsan bu afetlerden çoğu zaman kendisini muhafaza edemez. İnsanın ölmemesi için yemek şarttır. Ayrıca, namaz ve oruç gibi ibadetleri yapabilme kuvvetini kazanabilmek amacıyla yemek yenilirse, bunda ...
Devamını oku »MİDE , MİDENİN AFETLERİ
Mide, bedenin havuzu gibidir. Vücudun ve bütün organların güçlü ve zayıf olması, kişinin iffeti, şehevi istekler gibi hususlar hep mideye giren yiyecek ve içeceklerden meydana gelir. Hakikaten de mide, bütün şehvetlerin kaynağı, hastalıkların ve afetlerin başıdır. Böyle olduğu için, mide şayet hiç durmadan yemek, içmek suretiyle doldurulursa, Allah-u Zülcelal’in ...
Devamını oku »ÖVMEK
Dilin bir afeti de övmektir. Maalesef günümüzde övmek çoğalmıştır. İnsanlar, bir takım dünyevi arzularına kavuşabilmek için, müstehak olmadıkları halde insanları överler. Bu övmelerinden dolayı arzularına kavuşup sevinirler. Halbuki bu aldanmaktan başka bir şey değildir. Kendinde bulunmayan birşeyle övülmeye razı olan kimse, kendisiyle eğlenilen kimse gibidir. İnsanları övmek, hem öven için ...
Devamını oku »YALAN SÖYLEMEK
Yalan söylemek, çok çirkin bir şeydir ve dilin en büyük afetlerinden biridir. Yalan, Allah-u Zülcelal’in rızasına giden cennet yolunda büyük bir engeldir. Kim yalanın üzerinde devam ederse, bu yolda mesafe katetmesi mümkün değildir. Yalan söylemek, çok çirkin bir günahtır. Ve insan için çok büyük bir kusurdur. Nitekim bütün kötülüklerin başıdır. ...
Devamını oku »YALAN YERE SÖZ VERMEK
Yalan yere söz vermek, vaadde bulunmak dilin bir afetidir. Söz verip yerine getirmemek, münafıklık alametidir. Maalesef günümüzde, insanları kandnmak için vaatte bulunmak, yalan yere söz vermek çok artmışta. Oysa Allah-u Zülcelal bir ayet-i kerimede; “Ey iman edenler! Sözlerinizi yerine getirin” (Maide;1) buyurmuştur. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem de bir ...
Devamını oku »SIRRI AÇIKLAMAK
İnsanların arasındaki söz, birbirlerine emanettir. Bu emaneti açıklamak, arkadaşına ihanet etmektir. Bu yüzden Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem başkalarının kusurlarını araştıran ve sırlarını yayan kimselere karşı çok sert davranmış ve Şöyle buyurmuştur: “Müslümanların kusurlarını araştırıp durmaym. Kuşkusuz Allah, Müslümanların kusurlarını araştıranları kıyamet gününde şahitler huzurunda rezil eder.” (Ebu Damd) ...
Devamını oku »