Cep telefonlarının melodili çalması hiç uygun değildir. Zaten çalgı aletlerini dinlemenin hükmü daha önce yazılmıştı.

  Bir zaruret olmadıkça küfrü yani dinden çıkmayı gerektiren- ifadelerin telaffuzu halinde dinden çıkılmış olur. Bu şekilde dinden çıkan kişinin, dini hükümlere göre, eşiyle aralarındaki nikah bağı da kopar. Ancak, zorlanarak küfrü gerektiren sözleri söylemek zorunda kalan kişiler, bu hükmün dışındadırlar. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmuştur: “Kalbi iman ile dolu ...

Mesela Muhammed ismine Memo, Abdullah ismine Apo deniliyor. Böyle söylemenin bir sakıncası var mıdır? Allah-u Zülcelal’e karşı en sevimli isimler, Abdullah, Abdurrahman, Muhammed, Ahmed ve İbrahim’dir. Bu gibi mübarek bilinen isimleri alay etmek şeklinde telaffuz etmek, mesela: Abdur­rahman ismine Rahmo, Abdullah ismine Apo, Muhammed ismine Memo gibi değişik şekillerde söylemek ...

Ana-baba, müslümanın hürmetle saygıyla, sevgiyle muamele etmekle görevli oldukları varlıklardır. Kur’an bu hususa işaret Hederken onlara “öf’ bile dememeyi ihtar buyurmaktadır. Nitekim Allah-u Zül celal ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur: “Rabbin, sadece kendisine ibadet etmenizi, ana-babanıza da iyi davranmanızı kesin olarak emretti. Onlardan biri ve her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine ...

Allahu Zülcelal bir hastalık vermemiş olsun ki, mutlaka onun dermanım da vermiştir. Dünyada, tedavi olanağı hiç olmayan, şifası bulunmayan bir hastalık yoktur. Eğer hastalık ilacıyla yani dermanıyla buluşursa, Allah-u Zülcelal’in izniyle o hastalık iyileşir. Bu durum hem maddi hem manevi hastalıklar için geçerlidir. Yani ister vücut organlarıyla alakalı bir hastalık olsun, ...

Bazı alimlere göre, bir mecliste sohbet yapılırken veya kitap okunurken, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in isminin geçtiği her yerde, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e bir defa salavat getirmek yeterlidir. Bazı alimlere göre, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in bir mecliste ismi zikredildikçe salavatın tekrarlanması sün­net, diğer bazılarına göre ...

  Bilindiği gibi, Allah-u Zülcelal kullarına çeşit çeşit nimetler ihsan etmiş, ifrat ve tefrit olmadan bu nimetlerden istifade edilmesini emretmiştir. Nitekim bir ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur: “Yiyiniz, içiniz, fakat israf etmeyiniz. Çünkü Allah israf edenleri sevmez.” (Araf; 31) Yemekten önce ve sonra elleri yıkamak, yemeğin başında besmele sonunda da hamdetmek, ...

Dinimiz ırkçılık gibi şeylere yer vermemiştir. Sadece iman ve salih amele önem vermiştir. Kur’an-ı Kerim ve hadis-i şerifler, ırkçılığı, ırk üstünlüğünü kesin olarak reddetmektedir. Nitekim Allah-u Zülcelal ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur: “Ey insanlar; sizi, bir erkekle bir kadından yarattık. Bir- birinizle tanışmanız için milletlere ve kabilelere ayırdık. Allah indinde en ...

Reddü’l-Muhtar ve Fetava el-Hindiyye gibi Hanefi mezhe­binin, Îânetû’t-Tâlibîn gibi Şafii mezhebinin fıkıh kitaplarında kaydedildiğine göre, kız çocuğunun veya kadının küpe takmak mak­sadıyla kulağının delinmesinde bir mahzur yoktur. Çünkü bu çeşit bir işlem Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem zamanında da yapılıyordu, ancak yasaklanmıyordu. (Reddü’l-Muhtar; 5/270, Fetava el- Hindiyye; 5/358, lanetü’t-Talibin; ...

Kumar, insanlar arasında para veya mal karşılığında oynanan bir oyundur. Bir kişinin, karşısında bulunan kimsenin malını hiçbir çaba göstermeden ve yorulmadan ve bir karşılık vermeden almasıdır. Onun için kumar büyük günahlardan bir tanesidir. Kumar yoluyla kazanılan para haram olup sahibine iade edilmesi gerekir. Kumar, insanların mallarının yok olmasına, evlerinin ve ...