Tasavvuf Ehli İslami Sorulara Kaynak
Son Yazılar
Bilindiği gibi, Allah-u Zülcelal kullarına çeşit çeşit nimetler ihsan etmiş, ifrat ve tefrit olmadan bu nimetlerden istifade edilmesini emretmiştir. Nitekim bir ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur:
“Yiyiniz, içiniz, fakat israf etmeyiniz. Çünkü Allah israf edenleri sevmez.” (Araf; 31)
Yemekten önce ve sonra elleri yıkamak, yemeğin başında besmele sonunda da hamdetmek, acele yemekten kaçınmak yemek yeme adabmdandır.
Buhari, Müslim, Ebu Davud ve Tirmizi’nin rivayet ettiklerine göre, Ömer bin Ebi Seleme şöyle demiştir:
“Ben, Kainatın Efendisinin terbiyesi altında bulunan bir çocuktum. Yemek yerken, elim, yemek kabının içinde dolaşırdı. Kainatın efendisi, bana “Ey oğul! Besmele çek. Sağ elinle ye! Önünden ye!” buyurdu. Bende bundan sonra, hep böyle yemeğe devam ettim.”
Alimler bu hadis-i şerifte üç emrin bulunduğunu söylemişlerdir:
- ) Bismillah ile başlamak.
- ) Sağ eli ile yemek.
- ) Kendi tarafından yemek.
“Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem suyu çoğu zaman oturduğu halde içtiği ve ayakta iken su içmekten men ettiği, fakat bazen de ayakta iken su içtiğine dair rivayetler vardır. (Buhari, Müslim, Tirmizi, Nesai)
Müçtehid imamlar, ayakta iken su içmenin tenzihen mekruh olduğunu söylemişler, suyu oturarak içmenin daha efdal olduğunu belirtmişlerdir.
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem su ve diğer içecekleri içtikleri zaman üç nefeste içerlerdi. Üç nefes alır ve her nefeste besmele ile başlayıp, içtikten sonra da Elhamdülillah derlerdi.
(Taberani)
Her müslümamn yiyeceği ve içeceği şeyleri Allah-u Zülcelal’in helal kıldığı şeylerden temin etmesi gerekmektedir. Nitekim îbn-i Abbas radıyallahu anh şöyle anlatmıştır:
“Bir gün Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e: “Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanların temiz ve helal olanlarından yiyiniz.” (Bakara; 168) ayet-i kerimesini okudum. Bu sırada Sa’d bin Ebi Vakkas kalkarak: “Ey Allah ‘ın Resulü! Allah-u Zülcelal’e dua etsen dualarımı kabul edilen dualardan yapsa! ” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Ey Sa’d! Temiz ve helal olan şeylerden ye, duaların kabul olur. Nefsim kudretinde olan Allah ‘a yemin ederim ki, bir insan midesine haram bir lokma indirse kırk gün yapmış olduğu ameller kabul edilmez. Kimin gıdası haram olursa ona cehennem ateşi layıktır.” (Taberani)
Murdar hayvan ve domuz eti gibi haram olan yiyeceklerden başka helal bir yemek bulamayan bir kişinin bunlardan hayatını kurtaracak kadar yemesi caizdir. Ancak daha fazlasını yemesi caiz değildir. Mecbur kalan kişi ölü insan eti bulsa onu da yemesi caizdir. Şiddetli açlık içerisinde bulunan kimse ölü eti yemekten kaçınır veya ■ oruç tutarak yemez ve ölürse günahkar olur. Hatta el-İhtiyar isimli
eserde şöyle denilmiştir:
“Temiz bir şey bulunmaz ve necis bir şey ile de tedavi mümkün iken tedavi olunmaktan kaçınılır ve ölüm meydana gelirse, o kişi günahkar olur.”
