İnsana güzel ahlakı kazandıran ahlaklardan birisi de hayadır. Çünkü haya bütün hayırların başıdır. Abdullah bin Ömer radıyal-lahu anhudan rivayet edildiğine göre, Peygamber Efendimiz salllahu aleyhi vesellem Ensardan bir adamın yanından geçerken, onun kardeşine haya hakkında nasihat ettiğini görünce buyurdu ki: “Onu bırak. Şüphesiz haya imandandır.” (Ebu Davud)
Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem başka bir hadis-i şeriflerinde; “Haya imandandır. İman da cennettedir. Çirkin ve kötü sözler günahtandır. Günahta cehennemdedir. Haya ve iman, birbirinden ayrılmayan iki parçadır. İnsanın kalbinden biri çıkınca, diğeride çıkar.” (Hakim, buyurmuştur.
Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem bir gün yanında bulunan sahabelere; “Allah’tan gereği gibi haya edin” buyurdu. Sahabeler; “Yâ Resulallah! Elhamdülillah haya ediyoruz” deyince; Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki;
“Allah’tım hakiki olarak haya etmek; gözünü, kulağını, dilini haram olan şeylerden korumak, haram yemekten ve zinadan sakınmak, ölümü ve dünyanın fani olduğunu hatırlamaktır. Ahiret mutluluğunu isteyen, dünya ziynetlerine önem vermez. İşte böyle yapan kimse, Allah’tan hakkıyla utanmış olur.”(tirmizi)
Allah-u Zülcelal, bir kimseyi helak etmek İstediği zaman, o kişiden hayayı kaldırır. Hayası olmayan kimsede, daima günahların içinde dolaşır durur.
Haya, insanın imanının ve takvasının alametidir. Haya, sahibini selamete çıkartan bir yoldur. Haya, sahibini günahlardan muhafaza eder. Nitekim Bişr-i Hafi radıyallahu anhu şöyle demiştir; “Herşeyin bir güzelliği vardır. Hayanın güzelliği de günahları terk etmektir. Her şeyin bir semeresi vardır, semeresi de hayırdır.
Malik bin Dinar radıyallahu anhu şöyle demiştir;
Zûlceltıl bir kalbden hayayı çıkardığı zaman, o kişi için bundan daha büyük bir azab yoktur.”
Onun için unutmamak lazımdır ki; haya insan için bir kale gibidir. Bu kaleyi ne kadar iyi muhafaza ederse, kendisini selamete çıkarması o kadar kolay olur. Şeytan, herhangi bir hayasızlık yapmaya davet ettiği zaman, kişi hemen nefsine dönerek;
“Ey nefsim! İnsanlardan utandığın için evinin perdelerini kapatıyor ve kapını kilitliyorsun da kendisi için hiçbir şeyin gizli almadığı Allah-u Zülcelal’den utanmıyor diye hitap ederek, nefsini bu hayasızlıktan geri çevirmelidir.
KAYNAK: Cennet Yolunun Rehberi Seyda Muhammed Konyevi