Ana Sayfa / FETVALAR / ÇEŞİTLİ MESELELER / Stres, sıkıntı ve bunalımlardan kurtulmanın tedavisi nedir?

Stres, sıkıntı ve bunalımlardan kurtulmanın tedavisi nedir?

stres

Allahu Zülcelal bir hastalık vermemiş olsun ki, mutlaka onun dermanım da vermiştir. Dünyada, tedavi olanağı hiç olmayan, şifası bulunmayan bir hastalık yoktur. Eğer hastalık ilacıyla yani dermanıyla buluşursa, Allah-u Zülcelal’in izniyle o hastalık iyileşir. Bu durum hem maddi hem manevi hastalıklar için geçerlidir. Yani ister vücut organlarıyla alakalı bir hastalık olsun, ister ruhsal bir hastalık olsun, bü gerçek hepsi için geçerlidir. Ancak bir hastanın hastalığından şifa bulması için mutlaka şartlarına uygun hareket etmek gerekir.

Hastalığına uygun ilacı kullanmak, verilen tedaviyi ve ilacı fiilen uygulamak lazımdır. Doktor ilacın kullanılması için doz, vakit v açısından neleri tavsiye etmiş ve önermiş ise verilen talimata göre, ara vermeksizin yerine getirmelidir.

Stres, sıkıntı ve bunalımlardan kurtulmak için zahiri tedaviler­le beraber dini reçetelerde uygulanmalıdır. Bunların başında gelen şey; her şeyden önce Allah-u Zülcelal’e sığınmak, O’nun fazlından umut kesmemek, rahmetinden hep umutlu olarak yaşamaktır. Allah-u Zülcelal’in kesin olarak kendisini iyileştireceğine, onu yalnız | bırakmayacağına inanmalıdır. Daha sonra Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in tavsiye ettiği şu duaları okumalıdır:

Sa’d bin Ebi Vakkas radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine  göre, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Ben bir söz biliyorum. Onu söyleyen bir dertliden muhakkak sıkıntı açılır gider. Bu da, kardeşim Yunus’un şu duasıdır:

“La İlahe illâ ente Sübhaneke innî küntü minez-zalimin.”

“Senden başka ilah yoktur. Sen bütün noksanlıklardan münezzehsin. Ben, nefsime zulmedenlerden oldum.” (Nesai, Tirmizi,

I .Hakim, İbn-iSünni)

Bu dua hakkında: “Herhangi bir şey hakkında bu duayı yapan müslüman bir kimsenin, muhakkak duasını Allah kabul eder.” denmiştir.

Ebu Hureyre radıyallahu anh’dan rivayetle Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

“Kim lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah, derse bu en kolayı keder olan doksan dokuz derde deva olur.” (Taberani, Hakim)

Ebu Berke radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre,Hz

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

“Üzüntülü ve sıkıntılı kimselerin duaları şunlardır:

“Allah ‘tm, senin rahmetini istiyorum. Göz açıp kapayıncaya kadar bir zaman bile beni nefsime bırakma ve bütün halimi düzelt. Senden başka ilah yoktur.” (EbuDavud)

İbn-i Abbas radıyallahu anh’ın rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem üzüntü anında şöyle dua ederdi:

“Büyük ve hatim olan Allah ‘tan başka ilah yoktur. Büyük Arş’ın Rabbi olan Allah’tan başka ilah yoktur. Göklerin Rabbi, yerin ve Arş’ın yüce Rabbi olan Allah ‘tan başka ilah yoktur. Büyük ve Halim olan Allah’tan başka ilah yoktur. Büyük Arş’ın Rabbi olan Allah’tan başka ilah yoktur. Göklerin Rabbi, yerin ve Arş’ın yüce Rabbi olan Allah ‘tan başka ilah yoktur.” (Buharı, Müslim) *®

Enes bin Malik radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

“Sizden biriniz kendisine (hastalık gibi) bir zarar isabet ettiğinden dolayı, sakın ölümü temenni etmesin. Eğer mutlaka ölümü istemek zorunda kalırsa şöyle desin:

“Allah’ım! Hayatta kalmam hayırlı olduğu sürece beni yaşat. Ölümüm hayırlı ise, beni öldür.” (Buhâri, Müslim) %

Görüldüğü gibi aslında ölümü temenni etmek yasaklanmıştır. Ancak insanın başına bir musibet gelir stres, sikıntı, bunalım ve yaşa­maktan bıkma gibi bir durum olursa, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in tavsiye etmiş olduğu bu duaları okumalıdır.

Bu tedavi yöntemlerinin ve Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem tarafından tavsiye edilen duaların fayda sağlaması için bir takım’şartlar bulunmaktadır. Bu şartlardan bazıları şunlardır:

  1. 11 Dua eden kimse, duasının mutlaka kabul olunacağına yani duaya icabet edileceğine kesin olarak inanmalıdır.
  2. 2- Allah-u Zülcelal’e karşı yapılan duada samimi ve ihlas sahibi olunması şarttır.
  3. Duada ısrarcı olmalıdır. Yaptığı duadan lezzet duymalı, Allah-u Zülcelal’e yakararak, O’nun katında zayıf bir kul olduğunun bilincinde olarak yalvarmalıdır.
  4. Hasta mutlaka sabırlı olmalı ve dua ettim de kabul olunmadı diye aceleci davranmamalıdır. Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem duamızın hemen kabulü konusunda aceleci davranmaktan bizi uyarmıştır. Nitekim Ebu Hureyre radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:”Sizden her birinizin duası isti’cal (acele) edilmedikçe kabul olunur. İnsan (acele eder de) dua ettimde kabul olunmadı der. Bun­dan dolayı umudunu keser ve artık dua etmeyi de bırakır.” (Müslim)

Bunu biliyor muydunuz?

Camii de yatmak caiz midir?

İhtiyaç olduğunda camii de yatmakta bir sakınca yoktur. Nitekim Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ...

Bir Cevap Yazın

Araç çubuğuna atla