Fazla uyumak, insan için bir afettir. Çünkü fazla uyumak, nefsin ve şeytanın bir silahıdır. Fazla uyumak, cehaletin alametidir. Âlim olan kimse zaruret olmadıkça yemek yemez, uykuya mağlup olmadıkça uyumaz ve mecbur olmadan konuşmaz.
İnsan ihtiyacından fazla uyuduğu zaman, vücudu ağırlaşır ve ibadetlerinden lezzet alamaz. Çünkü vücut ağırlaştığı zaman, ibadetlerin üzerinde zorlanır.
Yine, fazla uyumak, vücudu hasta eder. İnsan ihtiyacından fazla uyuduğu zaman, vücudu hareketsiz kalmaktan dolayı hasta olur. Çok fazla uyuyan kimse, geçimini temin etmekten de aciz kalır.
Uyku beş kısımdır:
1- Gaflet uykusu; Bu uyku, insanı İlim meclislerinde ve sohbet yerlerinde bastırır. İnsan, bu gibi yerlerde uykusuna mağlup olduğu zaman, orada öğreneceği ilimden ve Allah-u Zülcelal’in feyz, nisbetinden mahrum kalır.
2- Şekavet uykusu; Bu uyku da, insan için bir afettir. Çünkü sabah vaktinde insanı bastırır. Şayet insan bu saatte uyursa, Allah-u Zülcelal’in yağmur gibi yağan rahmetinden mahrum olur. Sabah namazını kaçırır, Allah-u Zülcelal’in rızıkları dağıttığı vakitte uyuduğu için rızkı dar olur.
3- İnsanı ibadet zamanında bastıran (ukubet) uykusudur. Şayet kişi ibadet zamanında kendisini bastıran bu uykudan kurtulamazsa, ibadetlerinden geri kalır.
4- Kaylule uykusu; Bu uyku, gece kalkıp bir miktar ibadet yapanlara, ruhsat olarak verilmiş bir uykudur.
5- Yatsı namazından sonra, dinlenmek maksadıyla uyunan uyku.
Bir kısım insanlar vardır ki gecenin gelmesinden dolayı ne sevinirler,ne de üzülürler. Bunlar sabah oluncaya kadar uyurlar ve gece kalkmaz ve hiçbir ibadet yapmazlar.
Bir kısım insanlarda vardır ki, gece olunca her biri bir tarafta günahlarla meşgul olurlar, içki içerler, kumar oynarlar, nefslerinin arzu ve isteklerinin peşinde koşarlar.
Bir kısım insanlar da vardır ki, gece onlar için mutluluktur. Bunlar gecenin gelmesini beklerler. Gaflet ehli uykuda iken bunlar uykudan uyanırlar, abdest alıp, Allah-u Zülcelal’in huzuruna çıkarlar. Böyle kimselerin, uyudukları uyku da kendilerine sevaptır. Ne mutlu böyle kimselere!
İnsan böyle olmaya gayret etmelidir. Akşamdan sabaha kadar uyumak zarardan başka bir şey getirmez. Hatta bir evliya seher vaktinde bir yerden geçerken, uyuyan birisini görünce, şaşırarak;
“Bu vakitte, uyuyan insanlar var mıydı ki?” demiştir.
Seher vaktinde gözü uykudan çekmek, insan için çok menfaatlidir. O saatler, Allah-u Zülcelal’in rahmetinin yağmur gibi yağdığı bir vakittir. Allah-u Zülcelal bu vakitte uyanık olup ibadet eden kimseleri ayet-i kerimede; “Seher vakitlerinde istiğfarda bulunanlar” (Al-i İmran; 17) buyurarak, methetmiştir. Seher vakitlerinde kalkıp ibadet yapmak, Allah-u Zülcelal’in çok hoşuna giden bir haldir.
Onun için başka bir ayet-i kerimede de; “Gecenin bir kısmında uyanarak, sana mahsus bir nafile olarak namaz kıl.”(İsra;79) diye Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi veselleme emretmiştir. O vakitte uyanık olup, Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem ve evliyalara mutabaat yapmak çok güzel bir sıfattır. Salih kadınlardan birisi seher vaktinde, kocasını dürterek; “Kalk, kalk! Evliyalar kervanı geçiyor!” diye uyandırmaya çalışıyordu.
Unutmamak lazımdı ki, seher vakitlerinde evliyaların sofrası kurulur. Bu sofraya da ancak uykusuna mağlup olmayıp, uyanık olan kimseler oturabilir.
KAYNAK: Cennet Yolunun Rehberi /Seyda Muhammed Konyevi