Gelecekte olacak şeyler hakkında bilgi sahibi olmak için başvurulan çeşitli yollara fal-falcılık denir.
Cahiliyye döneminde insanlar bîr;‘ sefere, bir savaşa, bir ticarete veya herhangi bir işe teşebbüs edecekleri zaman üç zar veya ok çekerler yahud kuş uçururlardı. Bu gibi şeylerden korunmak için Allah-u Zülcelal bir ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur:
“Ey iman edenler! İçki, kumar, putlar ve fal okları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.” (Maide; 90) Falcılığın her çeşidi gaybden haber vermektir. Halbuki gaybi yalnız Allah-u Zülcelal bilir. Peygamberler ve melekler bile kendilerine vahyedilmedikçe gaybden haber veremezler. Nitekim Allah-u Zülcelal başka bir ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur;
“De ki; Göklerde ve yerde gaybı Allah-u Teala’dan başka kimse bilmez.” (Nemi; 65)
Bu itibarla falcılık, bakıcılık, gaybden haber vermek ve benzeri şeylerin dini ve ilmi hiçbir dayanağı olmadığı gibi, bu tür şeylerle meşgul olmakta yasaklanmıştır. Hatta küfür kabul edilmiştir.
Nitekim Ebu Hureyre radıyallahu anh’dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
“Her kim falcıya veya bir kahine gider de onun söylediklerinin doğru olduğuna inanırsa, Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’e indirileni (Kur ‘an-ı Kerim) inkar etmiş olur.” (Hakim) * Şuna da dikkat etmek gerekir ki, zamanımızda kendini hoca olarak tanıtan bir kısım insanlar cinlerden haber alarak gaybe yönelik bilgi verdiklerini iddia etmektedirler. Halbuki ayet-i kerimede de belirtildiği gibi, gaybı yalnız Allah-u Zülcelal bilir. Bu gibi işlerle uğraşan kimselerden fayda beklememek ve onlara itibar etmemek lazımdır.