Ana Sayfa / Ahâk / EMANETE İHANET ETMENİN AFETLERİ

EMANETE İHANET ETMENİN AFETLERİ

6-gzel-ey-11-638

İnsanın, üzerinde bulunan emanetlerine ihanet etmesi kendisi için çok büyük bir afettir. Allah-u Zülcelal’in üzerimize yüklemiş olduğu emanetlerin gereğini yerine getirmeyip, bu çok kısa ve geçici olan dünyanın keyfi sefasına dalarsak, ebedü’l ebed baki olan ahiret hayatımızı çok büyük tehlikeye atmış oluruz.

Aynı şekilde, diğer insanların bize güvenerek yanımıza bırakmış oldukları emanetlere de ihanet edersek, aslında kendimize ihanet etmiş oluruz. Çünkü Allah-u Zülcelal bir ayet-i kerimede; “Ey iman edenler! Allah’a, Peygambere ve emanetlerinize bilerek ihanet etmeyin” (Enfal; 27) buyurmuştur.

Emanet insanın üzerinde bir yüktür. Kişi yükünü ne kadar dikkatli taşırsa, o kadar iyi muhafaza etmiş olur. Ama bir kişi sırtındaki yükü dikkatsiz bir şekilde taşırsa, o mutlaka o yükü sırtından düşürüp mahveder.

Onun için Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem bir hadis-i şeriflerinde; “Emaneti muhafaza etmeyenin, imanı yoktur.” (Ahmet Bin Hanbel) Diğer bir hadis-i şeriflerinde ise; “Münafığın alameti üçtür. Bunlar; 1- Konuştuğunda yalan söyler. 2- Söz verdiğinde yerine getirmez. 3- Kendisine (birşey) emanet edildiğinde ihanet eder.” (Buhari, Müslim) buyurmuştur.

Kendisinde bulunan emanetlere ihanet eden kişinin ne Allah-u Zülcelal’in ne de insanların yanında değeri yoktur. Çünkü emanete ihanet eden kimse güvenilir bir kişi değildir. Dolayısıyla insanlar, böyle kimselerin hiçbir şeyine itibar etmezler.

Malik bin Süfyan şöyle demiştir: “Kardeşim ölmüştü. Birgün onu rüyamda gördüm. Dedim ki; “Ey kardeşim! Allah-u Zülcelal sana nasıl muamele etti?” Bana dedi ki; “Allah-u Zülcelal beni bağışladı.” Onun yüzünde siyah bir nokta görünce; “Bu nedir diye sordum?” Dedi ki; “Benim üzerimde, bir yahudiye ait şu kadar para emanet olarak duruyordu. Onun emanetini veremedim. Bu siyah nokta o yüzdendir. O emaneti filan yerden al ve yahudiye ver.”

Sabah olunca, kardeşimin dediği emaneti bulunduğu yerden aldım, yahudiye verdim. Gece rüyamda kardeşimi gördüm. Yüzündeki o siyah nokta kaybolmuştu. Bana dedi ki; “Allah senden razı olsun! Beni o azabtan kurtardın.”

Yine rivayet edilmiştir ki; Bir kişi, kıyamet gününde Allah-u Zülcelal’in huzuruna getirilir. Allah-u Zülcelal buyurur ki; “Filan kişinin emanetini geri verdin mi?” o kişi; “Hayır Ya Rabbi” diye cevap verir. Bunun üzerine bir melek onun elinden tutarak, cehenneme götürür. O kişi, vermediği emaneti cehennemin en aşağısında görür. Emaneti almak için iner ve emaneti alarak yukarı çıkar. Tam en üste geldiğinde, emanet elinden düşer. Ve bu durum devam edip durur.

Ebu Sinan radıyallahu anhu altmış sene boyunca hiç uzanarak uyumamış, yağlı yemek yememiş ve soğuk su içmemişti. Ölümünden sonra onu rüyada görenler; “Allah-u Zülcelal sana nasıl muamele etti” diye sormuşlar. O’da; “Allah-u Zülcelal bana iyilikle muamele etti. Fakat komşumdan emanet olarak aldığım bir iğneyi geri vermediğim için cennete girmeme müsaade edilmiyor” diye cevap vermiştir.

Bütün bunlardan emanetin ne kadar ince bir konu olduğu anlaşılmaktadır. Onun için insanın üzerinde bulunan emanetlere karşı çok titiz davranması lazımdır.

Burada çok önemli bir hususa da değinmekte fayda vardır. Başka insanlara söz vermekte bir emanettir. Bu olay insanların çok fazla karşılaştıkları bir durumdur. Bir kimse, herhangi bir hususta başka birisine söz verdiği zaman, o sözü yerine getirmelidir. Çünkü söz vermek sureti ile karşısındaki kişiyi ümitlendirmiştir. Şayet verdiği sözü yerine getirmediği zaman, söz verdiği kişi bundan zarar görmüş olur. Onun için Allah-u Zülcelal bir ayet-i kerimede; “Verdiğiniz sözü de yerine getirin. Çünkü verilen söz sorumluluk getirir. ” (isra; 34) buyurmuştur.

Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem de bir hadis-i şeriflerinde; “Ahdini (verdiği sözü) bozan herkes için kıyamet gününde bir işaret vardır. Bu falancanm vefasızlığıma alametidir” denilir” (Buhan) buyurmuştur.

“Ben müminim” diyen herkes, herşeyden önce, Allah-u Zülcelal’e vermiş olduğu sözü yerine getirmek için gayret göstermeli, O’nun emanetlerini tam ve doğru olarak muhafaza edebilmek için çalışmalıdır.

KAYNAK: Cennet Yolunun Rehberi Seyda Muhammed Konyevi

Bunu biliyor muydunuz?

SAHABE VE EVLİYANIN GÜZEL AHLAKİ

Ashab-ı Kiram’ın ve evliyalann en büyük ve en başta gelen ahlakı, Kur’an-i Azimüşşan’a ve Peygamber ...

Bir Cevap Yazın

Araç çubuğuna atla