Sihir, sebebi gizli ve ince olan şey demektir. Tükçede buna büyü deniliyor. Bunu sanat haline getirene de sihirbaz denir. Sihrin değişik yollan ve pek çok çeşitleri vardır.
Sihri helal olduğuna inanarak yapmak küfürdür. İslam dini sihri yasaklamıştır. Sihirbazların kötü ruhlu insanlar olduklannı, I dünyada da, ahirette de perişan olacaklarını bildirmiştir. Nitekim bir ayet-i kerimede şöyle buyrulmuştur:
“Büyücü nereye varırsa iflah olmaz.” (Taha; 69j Hz. Peygamber saİlallahu aleyhi ve sellem hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur:
“Helake sürükleyen yedi şeyden sakının, bunlardan biri de sihirdir. ” (Buhari, Müslim)
İslam dini, sihiri inkar etmemiş, fakat yasaklamıştır. Kur’an-ı Kerim Bakara suresinin yüzikinci ayetinde, firavunlar zamanında^ yapılan sihirler ile Babil’e gönderilen iki meleğin (Harut ve Marut)Ş sihirle ilgilerinden bahsetmiştir.
Felak ve Nas surelerinin, Hz. Peygamber saİlallahu aleyhi ve sellem’e karşı yapılmış bir sihir teşebbüsü üzerine geldiğini gösteren . rivayetler vardır.
Akla şöyle bir soru gelebilir. Sihrin gerçekten tesiri var mıdır? Allah-u Zülcelal ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur:
“Sihri yapanlar, Allah ‘ın izni olmadıkça kimseye hiçbir zarar veremezler.” (Bakara; 103)
Hakiki tesir, ne sihirde, ne tabiatta, ne ruhta, ne semada, ne arzda, ne şeytanda, ne melektedir. Müessiri hakiki ancak Allah’tır. Menfaat da, zarar da ancak O’nun izni ile hasıl olur. O halde her şeyden evvel Allah’tan korkmalı ve O’na yönelmelidir.
Sihirbazın sihir yapması günah olduğu gibi bir müslümanm herhangi bir probleminin çözümü için sihirbaza gitmesi aynı şekilde günahtır.
Enes bin Malik radıyallahu anh’dan rivayetle Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
“Kim büyücüye (kahine) gelir onun dediklerine inanırsa, Muhammed’e indirilen Kur’an ’dan uzaklaşmış olur. Kim de inanmadığı halde yine büyücüye giderse, kırk gece kıldığı namaz kabul olunmaz. (Taberani)
İbn-i Mes’ud radıyallahu anh der ki:
“Kim falcıya veya büyücüye gider, fala baktırır da dediklerine inanırsa, Hz. Muh amme d sallallahu aleyhi ve sellem ‘e indirilen Kur’an ’a inanmamış olur. ” (Bezzar, Ebu Ya’la)
Günümüzde insanlar bu kahinlere, falcılara, çok inanıyorlar. İnsanların oğulları, kızları evlenemediği zaman, dükkanındaki satışları iyi gitmediği zaman muhakkak bize sihir yapılmıştır, büyü yapılmıştır, diyorlar.
İnsanlar sanki Allah-u Zülcelal’in kaza ve kaderini unutmuşlar. Oysa insan bilmelidir ki herşey Allah-u Zülcelal’in iradesindedir. Herşeyi Allah’tan bilmemiz lazımdır. Güneşin, aym doğması, gündüz ye gecenin olması, insanların doğup, büyümesi, ölmesi bunların hepsi Allah’tandır. Başımıza ne gelirse bunun Allah’ın iradesiyle olduğunu, O’ndan geldiğini bilmemiz lazımdır. Allah’ın kudreti her 1 şeyin üzerindedir. O’na sığınalım ve tevekkül edelim.