Zati Musafaha sünnettir. İki müslüman birbirleri ile karşılaştıkları zaman, birbirlerinin elini tutup, hal ve hatır sormaları, salat-ü selam okumaları bir sevgi ve dostluk alametidir.
Nitekim Hz. Ömer radıyallahu anh’den rivayet edilen bir hadis-i şerifte Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
“İki müslüman karşılaştıklarında biri diğerine selam verince Allah katında en sevimli olanı arkadaşına daha samimiyetle davranandır. Musafahalaştıkları zaman Allah onlara yüz rahmet indirir, doksanı önce selam verip musafaha yapana, onu da diğerine verilir.” (Bezzar)
Bera radıyallahu anh’dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte ise
Sevdâ Muhammed Konvcvi (k.t)
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
“İki müslüman karşılaşır musafahalaşırsa, ayrılmadan Önce günahları affolunur. “(EbuDavud, Tirmizi)
İlmiyle amel eden alimlerin, adaletli sultanların teberrük için ellerini Öpmekte de bir sakınca yoktur. Annenin, babanın elini öpmek, büyüklerin müslümanlıklarına tazim ve hürmet göstermek için ellerini öpmekte de bir sakınca yoktur. Ancak dünya menfaati için öpmek mekruhtur.
Tasavvuf ve tevazü ehlinin de birbirlerinin elini öpmeleri doğru ve güzel bir haslettir. Buna muhalefet etmek, İslam dininin edepten ibaret olduğunu idrak edememekten dolayıdır. Halbuki bu hareketin doğru ve güzel olduğuna delil olacak bir çok örnek vardır.
Hanefi mezhebine göre, alimlerin ellerini öpmenin ve teberrük yapmanın her hangi bir sakıncası yoktur. Bilakis bu davranış biçimi menduptur. (Ibn-iAbidin; 5/254)
Saffan bin Assan radıyallahu anh şöyle rivayet etmiştir:
“Bir Yahudi, arkadaşına: “Kalk şu peygamberin yanına gidelim!” dedi. Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in yanına gelerek, peygamber olup olmadığını öğrenmek için ona dokuz soru sordular. Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’de peygamberliğin alametlerini bir bir onlara anlattı. O zaman bu yahudiler, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in elini ve ayaklarını öptüler ve: “Sen Allah ‘ın peygamberisin!’! diyerek iman ettiler. (Tirmizi. Nesai,Ahmed bin Hanbel)
İmam-ı Malik şöyle buyurmuştur:
- ‘Bir kimsenin elinin, Allah için değil de tazim ve teberrür- den dolayı öpülmesi mekruhtur. Ancak Allah için, onun takva ve şerefi için öpülmesi caizdir. ” (Askalani; 2/48)
İmam-ı Nevevi de şöyle buyurmuştur:
“Şafii mezhebine göre, bir kimsenin elinin onun takvası, dini ve şerefi için öpülmesi İslam dininin emirlerindendir. Hatta belki de müstehaptır. Ancak o kimsenin zenginliği ve kudreti için öpülmesi mekruhtur.” (Askalani; 2/48)
El öpmenin hükmü hakkındaki bu hadis-i şeriflere ve dört mezhebin Önde gelen ulemasının beyanlarına rağmen, hâla buna muhalefet edenler varsa, bu kendilerinin cehaletlerinin ne derece büyük olduğuna delil teşkil eder. Bu gibi mü’min kardeşlerimizi, bütün bu zikrettiğimiz bilgileri göz önüne alarak bu muhalifliklerinden daha fazla zarar görmeden vazgeçmeye çağırıyoruz. £