Emr-i bi’l-maruf ve nehy-i ani’l-münker yapan kimselerde bir takım sıfatlar bulunmalıdır. Bu sıfatlar şunlardır:
- İlim: Emr-i bi’l-maruf ve nehy-i anil münker yapan kimsenin, uyarı da bulunduğu hususta, aşırıya gitmemek için Allah-u Zülcelal’in emir ve nehylerini bilmesi lazımdır. Çünkü insan cahil olduğu zaman, iyilik yapayım derken kötülük yapabilir. Onun için insan hem kendisi için hemde başka insanlara menfaatli olmak için ilim öğrenmelidir.
- Vera: Emr-i bi’l-maruf ve nehy-i ani’l-münker yapan kimse, vera sahibi, yani haramlardan ve şüpheli şeylerden kendisini muhafaza etmeye gayret eden bir kimse olmalıdır. Çünkü böyle olmayan ve önüne gelen her işi çekinmeden yapan kimse, iyiliği emredip kötülükten sakmdırmaya kalkıştığı zaman, diğer insanlar kendisine karşı gelir, hatta yapmadığı işleri anlattığı için insanlar alay ederler.
- Ahlak: Emr-i bi’l-maruf ve nehy-i ani’l-münker yapan kimse, güzel ahlak sahibi olmalıdır. Çünkü güzel ahlak bu konunun temelidir. Yalnızca ilim ve vera kafi değildir. Çünkü insan öfkelendiği zaman bu öfkesini bilimle yani yumuşaklıkla yenebilir.
İşte bu üç sıfatla süslenen bir kişinin yaptığı sohbet ve nasihatler, diğer insanlara tesir eder ve kötülükleri ortadan kaldırabilir, ;
Nitekim Rivayet edilmiştir ki:
Halife Memun’a bir kişi sert bir şekilde nasihat edince, Halife Me’mun şöyle demiştir:
“Ey Adam! Biraz yumuşak ol. Allah-u Ziilcelal senden daha hayırlı peygamberini, benden daha şerli olan firavuna gönderdiği halde, ona yumuşak davranmasını emrederek, şöyle buyurmuştur:
“Ona yumuşak söz söyleyin. Belki o, aklını başına alır veya korkar.” (Taha; 44) Bu ayet-i kerime Yahya bin Muaz radıyallahu anh’ın yanında okunduğu zaman ağlamış ve şöyle demiştir:
“Ya Rabbi! Ben ilahim diyene karşı yumuşaklığın böyle olduğuna göre, sen ilahsın diyene karşı kim bilir yumuşaklığın nasıldır?”