Salih, şeytani ve insanın içinde bulunduğu halle alakalı rüya olmak üzere üç çeşit rüya vardır.
Salih rüya, vuku bulacak şeyleri vuku bulmasından önce fıtrî yetenek ile idrak etmekten ibarettir. Nitekim Hz. Peygamber sallal- lahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
“Sadık rüyalar nübüvvetin kırk altı parçasından bindir.”
(Buhari)
Hadis-i şerifte buyrulduğu gibi rüyanın nübüvvetle ilgisi olduğu için, yalan rüya anlatanın, peygamberlik iddia etmek gibi bir şey olduğu söylenmiş, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’de şöyle buyurmuştur:
“Kim görmediği halde rüya görme iddiasına kalkarsa (kıyamet günü) arpa taneciğine düğüm atması teklif edilir.” (Buhâri, EbuDavud, Tir m iz i)
Şeytani rüya, insanı korkutup üzüntüye sevk etmek için, uyku halinde insanın kalbine verdiği vesveseden ibarettir. Her hangi bir şeye işaret etmeyen ve anlam taşımayan korkulu rüyalar bu kabildendir. Böyle durumlarda Allah-u Zülcelal’in emir ve nehylerini ve Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in sünnetini ölçü almak gerekir. Nitekim Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur:
“Sizden biriniz sevdiği bir rüya görürse o Allah’tandır. Bunun için Allah’a hamdedip rüyasını söylesin. Hoşuna gitmediği bir rüya görürse o şeytandandır. Şerrinden Allah ‘a sığınsın. Yoksa kendisine zarar verir.” (Buhâri)
İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya ise, insan herhangi bir şeyle meşgul olup onunla fazla ilgilendiği için rüya görür. Bu rüyalar, hayal, yorgunluk, korku, açlık, susuzluk, sıkıntı gibi hallerden dolayı olan rüyalardır.
Rüyaların içinde mutlaka hak rüyalar vardır. Ancak her rüya haktır denilemez. Hatta fıkıh kitaplarının beyanına göre, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem rüyada bir şey yapılmasını emretse de, bu rüya ile amel etmek mecburi değildir. Çünkü rüya delil tutulamaz.
Bir kimse, gördüğü hoşa giden rüyadan dolayı Allah-u Zülcelal’e hamd etmelidir. Çünkü bu bir ni’mettir. Kötü rüya görürse,onu kimseye anlatmaz. Bazı rivayetlerde kötü rüya gördüğünde kalkıp sol tarafına tükürür ve rüyasını kimseye anlatmaz, denir. Bu :v durumda bir miktar sadaka vermek ve muhtemel belaya onu siper edinmek güzeldir.